Hakkımızda

Panorama 1453 Tarih Müzesi Hakkında


Dünyanın ilk tam panoramik müzesi: Panorama 1453 Tarih Müzesi


İstanbul’un fethi, tarihin seyrini değiştiren önemli olaylardan biridir. Dünyaya yeni bir düzen getiren bu hadise; İstanbul’u da mimarisi, sanatı ve kültürüyle zenginleştirmiştir. Farklı medeniyetlerin katkılarıyla oluşan bu kültürel mirası iyi tanıyabilmek için ise şehrin geçmişini, bugününü ve fethin ruhunu anlamak önemlidir. Panorama 1453 Tarih Müzesi bu amaçla kurulmuştur. Yakın geçmişte Trakya Otogarı’nın bulunduğu alan, otogarın taşınmasıyla birlikte büyük yemyeşil bir parka dönüştürülmüştür. Panorama 1453 Tarih Müzesi, Topkapı Kültür Parkı ismini alan, ağaçlar ve çiçeklerle süslü bu mekânda 2009 yılında ziyarete açılmıştır.


Fethin en önemli anlarının yaşandığı Edirnekapı, Topkapı ve Silivrikapı surlarının yakınında, Fatih’in şehre girdiği kapının yanı başında kurulan müze; dünyanın ilk tam panoramik müzesi olma özelliğini taşımakta ve açıldığı günden beri bu unvanın haklı gururuyla misafirlerini ağırlamaktadır.


İstanbul'un fethine davetlisiniz

3 bin metrekarelik alan içerisinde sınırları olmayan 360 derecelik bir resim düşünün. Resmin en temel özelliği, ona bakıldığında üç boyutlu bir görüntü etkisi oluşturması. Resmin 650 metrekarelik alanı gerçekten üç boyutlu ve burada kuşatmada kullanılan topların, top arabalarının, barut fıçılarının imitasyonları bulunmakta. 2 bin 350 metrekarelik iki boyutlu resim alanı ise üç boyutlu bölgenin hemen arkasında yer alıyor. Figürler, insan büyüklüğünde başlayıp bütün detaylarıyla ince ince işlenerek ufka doğru küçülüyor. Ve eserde toplamda yaklaşık 10 bin figür bulunmakta.


Panoramik müzeler genellikle tarihteki belli olayları tablolaştırmak için yapılmıştır. En önemlileri; Waterloo Savaşı Panoraması, Osmanlı-Rus Savaşı’nı anlatan Kırım Savaşı Panoraması, Napolyon’un Moskova Savaşı Panoraması, Plevne Müdafaası Panoraması ve Mesdag Panoraması’dır. Bu panoramaların çoğu, 1800’lü yıllarda yağlı boya tekniğiyle ve olayın geçtiği yerde yapılmıştır. Bazıları yatay bazıları da dikey olarak yapılmış yarım panoramik özellikteki müzelerdir. Panorama 1453 Tarih Müzesi, hem yatay hem de dikey düzlemde tam panoramiktir. Gökyüzü, resmin üst bölümünden itibaren kubbe şeklinde kesintisiz uzamaktadır. Bu sayede gerçekliği ve boyutları kavramayı sağlayacak referanslar, başlangıç ve bitiş gibi dayanak noktaları bulunmadığından kapalı bir mekâna girildiği halde üç boyutlu dış mekâna çıkılmış hissi oluşmaktadır. Panoramik tavanı, ses efektleri ve üç boyutlu parçaları sayesinde yılın her günü ziyaretçilerine İstanbul’un fethinin heyecanını yaşatmaktadır.



Yapım aşaması

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına 2005 yılında başlanan Panorama 1453 Tarih Müzesi, 2008 yılında tamamlanmıştır.


Panorama 1453 Tarih Müzesi sekiz sanatçının aralıksız üç yıl süren uyumlu bir çalışması sonunda ortaya çıkmıştır. Fikrin sahibi ressam ve çizgi film yönetmeni Haşim Vatandaş aynı zamanda projenin koordinatörlüğünü de yürütmüştür. Ramazan Erkut (background), Yaşar Zeynalov (figürlerden sorumlu ressam), Oksana Legka (ressam), Ahmet Kaya (storyboard), Hasan H. Dinçer (bilgisayar uygulama), Atilla Tunca (maket) ve Murat Efe (bilgisayar uygulama) olmak üzere çalışma sekiz sanatçı tarafından gerçekleştirilmiştir.


Çalışmanın ilk yılı araştırmayla geçmiştir. Resmin gerçeklere uygunluk konusu sanatçıları epeyce uğraştırmıştır. 1/10 ölçekteki maket çalışması önemli bir aşamayı oluşturmuş, bu sayede eksikler tespit edilmiştir. Bundan sonra her şeyin sil baştan yapıldığı ayrıntılı bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Ayrıntıların hangi yoğunlukta yer alacağı sanatçılar arasında tartışma konusu olmuştur.


Ekibin bir kısmı çok miktarda ayrıntının 14 metre mesafeden görünmeyeceğini savunmuş, sonunda sanatçılar 14 metreden görünmese de biraz fazla ayrıntıya yer verme konusunda anlaşmışlardır. Böylelikle bir ziyaretçi farklı zamanlarda müzeye geldiğinde daha önce görmediği bir ayrıntıyı fark edebilecektir. Ayrıca ilerleyen teknolojiyle birlikte gelişen fotoğraf makineleri de detayları algılama konusunda yardımcı olacaktır.


Fiziki Mekân


2009’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından şehrimize kazandırılan Panorama 1453 Tarih Müzesi, ‘dünyanın ilk tam panoramik müzesi’ olma unvanını taşıyor. İstanbul’un en gözde mekânları arasında yer alan müze, İstanbul’un fethini ziyaretçilerine yeniden yaşatıyor.


Muhtevası Doç. Dr. Erhan Afyoncu ve Yrd. Doç. Dr. Coşkun Yılmaz tarafından hazırlanan serginin danışmanlığını Mimar M. Hilmi Şenalp, tasarımını ise Özkul Eren üstlenmiştir. İstanbul’un kuruluşundan başlayıp, İstanbul’un kuşatmasını, fethini, Fatih Sultan Mehmed’in hayatını, hukuk, sanat, medeniyet, kültür ve İstanbul’u inşa faaliyetlerini, savaşların orijinal minyatür, gravür ve resimler eşliğinde anlatıldığı ve günümüz bakış açısıyla fethin resmedildiği modern minyatür çalışmalarının yer aldığı serginin bitiminde, panoramik resmin bulunduğu platformun girişi başlamaktadır. Kısa ve karanlık bir koridorun bitiminde ise ziyaretçiler kendilerini birden 29 Mayıs 1453 gününün şafak vaktinde hissetmekte ve adeta şehre giriş anına şahitlik etmektedirler.


Haşim Vatandaş’ın yönetiminde, Ramazan Erkut, Ahmet Kaya, Oksana Legka, Yaşar Zeynalov, Hasan H. Dinçer, Atilla Tunca ve Murat Efe’den oluşan sanatkâr grubun çizdiği resim 38 metre çaplı bir yarım küre üzerine yapılmıştır. Yarım kürenin iç yüzeyini kaplayan resim, 2350 metrekare olup, resimle ziyaretçi platformu arasındaki 650 metrekarelik büyüklüğe ulaşmakta ve ziyaretçiyi her yönden kuşatmaktadır.


Panorama 1453 Tarihi Müzesi’ni dünyanın diğer panoramik müzelerinden ayıran ve üstün kılan özelliği de bu resimdir. Çerçevesi ve sınırı olan bir resim ne kadar derinlik ve üç boyut algısı uyandırırsa uyandırsın, çerçevesi ya da sınırı görülebildiği için ne kadar uzakta olduğu anlaşılır. Panorama 1453 Tarih Müzesi’ndeki çalışmada, resmin bittiği yer diye bir şey olmadığı için, resme bakan kişi optik alışkanlıklarıyla eserin gerçek boyutlarını kavrayamamaktadır. Ziyaretçi, platforma çıktığı anda 10 saniye kadar süren bir şok yaşamaktadır. Bu durum, resmin gerçekliğini ve boyutlarını kavramayı sağlayacak referanslar, başlangıç ve bitiş gibi dayanak noktaları bulamamanın şaşkınlığıdır. Burası insana, kapalı bir mekâna girildiği halde, bir şekilde tekrar üç boyutlu dış mekâna çıkılmış duygusunu yaşatıyor. Dünyadaki örnekleri arasında tam panorama olması dolayısıyla da bir ilk olan Panorama 1453 resim platformunda ziyaretçi, Sultan II. Mehmed’in binlerce askerinin tekbir sesleri ve Mehter Marşları eşliğinde o ruhu ve günü yeniden keşif ve idrak ediyor.


Resimde 10.000 figür çizimi vardır. Çerçevesi ve sınırı olan bir resim, ne kadar derinlik ve üç boyut duygusu uyandırırsa uyandırsın çerçevesini ya da sınırını görebiliyorsanız, onun sizden ne kadar uzakta asılı olduğunu anlarsınız. “İstanbul 1453 Panoramik Müzesi”ndeki çalışmada resmin bittiği yer diye bir şey olmadığı için, resme bakan kişi optik alışkanlıklarıyla eserin gerçek boyutlarını kavrayamayacaktır. İzleyici, platforma çıktığı anda 10 saniye kadar sürecek bir şok yaşamaktadır. Bu durum, resmin gerçekliğini ve boyutlarını kavramayı sağlayacak referanslar, başlangıç ve bitiş gibi dayanak noktaları bulamamanın şaşkınlığıdır.


Burası insana, kapalı bir mekâna girildiği halde, bir şekilde tekrar üç boyutlu dış mekâna çıkılmış duygusunu yaşatmaktadır.



Fiziki Konum


Panorama 1453 Tarih Müzesi kadar inşa edildiği alan da anlamlı bir tercihin ifadesidir. Çünkü Müze geçmişte Topkapı’daki Trakya Otogarı’nın olduğu alanda, bugün ise Topkapı Kültür Parkı’nın içinde, askerlerin şehre girdiği ilk noktalara şahitlik eden bir noktada yükselmektedir. Müzenin durduğu noktadan bakıldığında, sol tarafta Edirnekapı surları, karşı tarafta ise Topkapı surları yani Konstantiniyyeyi, İslambol ve İstanbul yapan ilk harekâtın gerçekleştiği yani Osmanlı askerinin şehre girdiği kapı, sağ tarafta ise Silivrikapı surları görülmektedir. Müzede yaşlısı ve genciyle 7’den 70’e fetih hadisesini en etkili şekilde yaşayanlar, burada “üç beş adımlık” mesafedeki bu surları inceleme, ordugâh kurulan alanlarda o havayı teneffüs etme, müzenin yer aldığı Topkapı Kültür Parkı içerisinde dinlenme ve eğlenme imkânı da bulmaktadır.